Yetmez mi bunca ayrılık, kaldır da nikâbını Göreyim gül cemâlini , aç da vuslat babını Öylesine çok içtim ki, hasretin şarabını Her zerremle dolup taştım, kandım yâ RESÛLALLÂH.
Yüreğimin yangınından çıkar bir kara duman Koparır kanatlarımı, duvarlar örer zaman Ben bir aciz kulum ey yâr, dayanamam el aman Âşk’ın ateşine düştüm, yandım yâ RESÛLALLÂH.
Dünya âşıkların için, altın bülbül kafesi İncecik bir zar olsada uzaktır mesafesi Âşk’ınla verdiğim her dem, vuslatın esâmesi Adını andıkça coştum, ondum yâ RESÛLALLÂH.
Bir üşür, bir yanar gönlüm, durmuyor kararında Boynu bükük bir garibim sensizlik diyarında Üzerime karlar yağdı, her gurbet baharında Hasretinle çok üşüdüm, dondum yâ RESÛLALLÂH.
Ümmetim dediğin kuldur, halk içinde bahtiyâr Bahtiyâr olamam, diye gönlüm daim ihtiyâr Bu korkular her zerremi dolaşır diyar diyar Âşk’ınla pervane oldum, döndüm yâ RESÛLALLÂH.
Yüce Mevlâ bir can verdi, yol gösterdi kuluna Dikenler döşedi şeytan, gül olanın yoluna Gönlüm bir hasret damlası, yöneldi gül dalına Bastığın toprağa düştüm, dindim yâ RESÛLALLÂH.
Selam sana ey Nebim! Ruhum ruhuna müştak, insanlar aciz muhtaç Sahralar sensiz çorak, kalpler hasta yok ilaç Hak yoldan ayrılanlar, başa edilirken taç Rehberliğin aranır, selâm sana EY NEBİM. **** Nigâr Bedirhan
Görsel alıntıdır.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.