Tarz-ı Kadim evsafında Arz-ı Halimdir…

Neredeyim? Tarz-ı Kadim evsafında Arz-ı Halimdir… şiiri
Şiir

Tarz-ı Kadim evsafında Arz-ı Halimdir…

  • ufermant
  • 15 Kasım 2017 Çarşamba
  • 716 okunma
Tarz-ı Kadim evsafında Arz-ı Halimdir…
NEDEN...

Can yoruldu tende çırpınmaktan,
Beden taşımaktan bu canı…

Dün kadar yakınım şimdi ölüme
Çocuktum ama ben daha,
Erik ağaçları vardı bahçemde (ne kadar severim bilirsin)
Ey Can eriği,
Ey canımın eriği, tutunsam dallarına yırtar mısın
Son bayramdan kalan pitikare gömleğimi?
Dayım almıştı bir karne sonrası
Yürüyerek gidilen Mezarlıkbaşı tenhalarında,
Ama çocuktum ben daha
Ve o güzel adam gitmeyecek sanırdım
Canım boyunca…

Sanayağı kuyruğuna gittiğinde annem
Leğenler dolusu yağmur yağıyordu paspasların üstüne
(eline geçeni paspas yapardı kadınlar
Hovardalıktan değil, yokluktan)
Dün kadar yakınım,
Hala saçlarım ıslak
Hala ayaklarımda beton izleri
Ve hala ruhumda yoksulluğun orospu gülüşleri…

Senatoryum denen bir yerde yatardı babam
İyi olacaktı bu kesin,
Ama epilepsi neydi, neden bizim evdeydi
Neden yağmur dolusu leğenler birden döküldü
Neden bağırdı annem Raziye teyzeye
Yalvardı gecenin bir yarısı,
Ve neden o kırmızı Anadol
Acı acı bağırarak koştu Tepecik SSK’ya,
Neden yenidünyayı kesti amcam
O kocaman adam neden ağladı,
Yılların yorgunu elleriyle yeniden yaptığı evimizde
Kokusunu bıraktı öpmeye kıymadığı gözlerimizde
Hani baba yarısıydı
Neden yarım bıraktı dünlerimi
Ve neden her gece dolduruyor şimdi düşlerimi…

Dün kadar yakınım şimdi ölüme
Ama hala saklambaç oynayasım var
Azraile inat kuytularda gaz lambası karanlığında,
Üflesek gün söner, uyusak biter masal
(masal da bilmez ya annem)

Layla balama layla,
Körpe balama layla…

İki gözüm evdeyim hala,
Birinde biz
Diğerinde hepimiz
Ve diğerinde bütün sevdiklerimiz…

Can yoruldu ten kafesinde
Ne 1980 kadar uzak şimdi
Ne de şimdi olduğu kadar yakın
Ne sen varsın yanımda
Ne ben nefes gibi canında
Ne senden vazgeçerim
Ama ne de ölümden.

Hadi bir türkü çalsın,
Neşecik söylesin 13 senetle alınmış çift kasetli teybimizde
(şimdilerde afeti devran Zara’dır onun aslı,
O da bizim gibi kaldırımsız yolların nesli)
Herkesler zengin sansın bizi
Ama kimse bilmesin
İçin için birbirimize yandığımızı.
Ama biz çocuktuk daha
Acılardan çok uzak, hayata o kadar yakın…

Can yoruldu tende taşımaktan bu canı
Ten yoruldu çekmekten,
Kallavi…

Neden silindi sevimli yüzler aklımızda,
Sepya renginde kuş sesleri kaldı
Konak’ta çekilmiş fotoğramızda,
(yıllar sonra sarı çiçekli dağlardaki resim kadar severim oysa,
Yanyanaydık o zaman şimdikinden çok fazla)
Yağmur dolusu leğenlerin etrafından bırakıp ellerimizi
Neden boğulduk birkaç damla gözyaşında,
Neden kömür diye bağırdı annem,
Kömür değilse neydi o karanlık,
Neden ağladı o koca adam, neden kesti yenidünyayı,
Neden toplandı çeyizler, Kemal’e mi erdi dumanı üstünde hasretler,
Neden sattım kitaplarımı Gördüren Sineması önünde
(Ne hevesle almıştım eskiciden Allah’ın Aslanı Ali’yi)
Heves mi bitti ekmek mi
Nefes mi bitti gülmek mi…


Neden sevdim şimdi herkesten fazla
Neden Sevda’lı sözlere boğdum dizelerimi
Neden Deniz’ler dolusu bir aşka serdim yürek sesimi,
Neden can yanarken ten içinde
Neden gitmez sıyrılıp bedenden,
Neden ne senden vazgeçerim ne ölümden,
Çocuktum ben daha
Belki de bu yüzden…

Can erik
Canım erik,
Neden yırttın gömleğimi…

2013
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

İkimizin de sevdiğimiz "sen" değiliz artık...

ufermant

İkimizin de sevdiğimiz "sen" değiliz artık...

Kategoriler
Yeni Şiirlerim