Gönül Nidası

Neredeyim? Gönül Nidası şiiri
Şiir

Gönül Nidası

Bir ömür gözlerinde kendimden iz aradım
Ne çok yanılmışım, gözlerin de faniymiş
Kaşların hep çatık, ellerin bana yumruk
Oysa eller de bir gün toprağa karışırmış

Dudaklarında aradığım sevdan
Zamanın rüzgârında savrulan bir yaprakmış
Her gülüş, bir ebediyet sanısı;
Oysa hakikat başka, aşk başkaymış

Şiirlerden saraylar inşa ettim adına
Her mısrada yeniden büyüttüm seni
Ama saraylar yıkıldı, cümleler sustu
Yalnızlığımda öğrendim:
Beşerî aşk, nihayetinde bir yanılgıymış

Ey Rahman,
Kalbimi yitirdim,
Yitirdiğim yerde seni buldum
Şimdi o enkazın altından ellerimi uzatıyorum
Beni senin aşkınla dirilt;
Zira sevgin sonsuz, bağışın eşsizdir

Karanlıkla aydınlık arasındayım
Her adım bir tövbe, her nefes bir yakarış
Ey sonsuz rahmetin sahibi,
Tufanın dalgalarında yitip giden Nuh’un kavmi gibi
Ben de kendi tufanımda boğuluyorum.

Gökyüzü bir sır,
Yıldızlar suskun;
Her biri birer şahit günahlarıma
Ve sen, ey bağışlayan,
Yüreğimdeki pişmanlığı duyuyor musun?

Ad kavminin kuleleri çökmüş yerle bir
Kibirle yükselen her şey, rahmetinle eğilir
Semud’un taşlara işlediği gurur,
Kendi gölgesinde boğulur.
Ey Kadir olan,
Kibirlerimizi kül eyle;
Toprağa dönüşün huzurunu ver bize.

Ey Musa’nın asasına keskinlik veren kudret
Sen ki denizi yarıp kölelere yol açtın.
Firavun’un sarayları suya gömüldü
Ama zalimlerin kibri hâlâ yüreklerde gizli.
Bize adaletinle uyanışı öğret,
Ey Adil, bize hakikatin yolunu çiz.

Hacer’in susuzluğundayım şimdi,
Safa ile Merve arasında adımlarım titrek
Ellerim boş, gözlerim buğulu,
Zemzem gibi bir damla rahmet arıyorum
Ey Rahman,
Kuru toprağımı yeşert;
Beni yeniden yarat.

Kuruyan dudaklarda dualar var
Her adımda sabır, her adımda teslimiyet
Hacer’in ayak izlerini takip ediyorum
Ey sonsuz rahmetin kapısı,
Sen ki bir annenin duasını bir kaynağa dönüştürdün
Bizi de rahmetinle canlandır.

Ne zaman secdeye dursam,
Kudüs’ün taşlarında yankılanır dualarım
İbrahim’in ateşi gözlerimde bir kor
Musa’nın asası yüreğimde bir umut
Ey Kadir,
Gözyaşlarımı kabul eyle;
Bu kalbin yükünü hafiflet.

Kabe’nin örtüsüne dokunuyor ellerim
Ama içimdeki karanlık, aydınlığın eşiğinde bekliyor.
Ey Malik,
Günahlarımı affet,
Bu çaresiz kulunu rahmetinle kucakla.

Zamanın dilinden dökülen bir fısıltıyım
Adem’den beri tekrar eden bir yankı
Ey Vedud,
Sevginle mühürle beni;
Sensiz yüreğim taş, yollarım çöl...

Her fırtına Nuh’un çığlığını taşır
Her yağmur tufanın izlerini siler
Ama günah,
Ruhumda bir iz bırakır
Ey Gafur,
Affınla sil beni;
Yeni bir sayfa aç, bembeyaz bir dünya kur içimde

Ve sonunda,
Ey Aziz,
Gözlerimi kapattığımda,
Adını anarak vermek istiyorum son nefesimi
Sonsuzluğun kapılarında,
Beni affınla karşıla.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

Gece en güzel sestir sessizliğime…

Semihhan Aydemir

Gece en güzel sestir sessizliğime…

Kategoriler
Yeni Şiirlerim