ABASIYANIK ŞAİRİN ŞEHRİ BURGAZ ADA...

Neredeyim? ABASIYANIK ŞAİRİN ŞEHRİ BURGAZ ADA... şiiri
Şiir

ABASIYANIK ŞAİRİN ŞEHRİ BURGAZ ADA...



İstanbul’un evlat parçası
Burgaz ada burası
bir Sait Faik düşü ile
ve martılar içimi okur gibi telaşlı
ve deniz dalgalıyken
yürek ister denizin çıplak tenine dokunmaya

Vapurun kalbi
ha durdu ha duracak
kimdi
o yolculuğun kahramanı sizce kim?
ben sanmayın…
ayak bağı ile
göbek bağını karıştıran bir veledin
anası ile sohbeti fena güzeldi
kulak misafiriydim konuştuklarının
neylerse gönül güzel eyler mantığı ile
o büyümüş de küçülmüşü
gizlice öpüverdim iki kaşının arasından

Keyfini azıcık açık havaya çıkarmış mahkum gibiyim
lakin oturduğum koltuğun rahatlığı fena battı
acayip yadırgadım yerimi
anlık da olsa
bu koltuğu akşama kadar
kimler sahiplenecek düşüncesine takıldım
ve adaya keyif bayrağını dikecek üç beş yolcusu ile
itişe kakışa indim vapurdan da!...

Vapurdan inerken
kahve önlerinde
parmak aralarında tütün kundaklayan amcalara
bir tanıdık gelmişiz ki
bakışları gül gülüşleri karanfil idi

Sonrası tabana kuvvet
ayak seslerine tanış o sokaklar
yasemin kokusuna teslim olmuş bahçelerin
cemali nur
fındık burunlu evlerine konuk olmayı,
hayal etmekten alıkoyamıyor şansan kendini

Karın tokluğuna güne merhaba demiş
sanki börtü böcek
bir evin bahçesinde peş peşe kara dut intiharı fena canımı yaktı
aman neyleyeyim yarama tuz basıp
Rabbim güzel eyleye damakların mizanını
ve güzel eyleye kara dut’un tadını
diye diye oradan da uzaklaştım

hani bostancıda
boyunda ipi çözülmeye
mini minnacık bir vakit kalmıştı ya vapurun..!

Elimi cebime dost kılan
damağımın kuruluğu ile
bakkal dayının
sabah siftahını peşin ödediğim
bir avuç nohut kökenli beyaz leblebi
ve
yetmişlik bir rakı halen benimle

Serde şairlik
Savaş esiri duygularım
kalem, kağıt bulaşığı aklıma girip çıkarken
o martılar var ya o martılar
kulaklarıma seslerinin en yükseğini bırakıp giderken
ses çıkaramamanın bir nedeni daha vardı da
kalsın işte

İçten hevesliyim ya
yukarı burunlu cümleler öte giden benden
nasıl yazarım
şairin şehirden
yeni bir şiiri ben

Kimin nesiyim ki burada
göğsümü yumruklayan ince bir sızı
aşka tövbeli ;rakıya katıksız
bu kemiksiz dilim lades diyor
sadece yarin yeşil gözlerine ve usul boyuna

Geldiğim yolun ayaklarına turap
oy oy!..Zaralıcan
gönlü kırık cam
vedam şairin kalbine
vedam kendime
ve Burgaz adaya olsun bakalım bu günlük....

26-05-2024

Zaralican/Şadiye Gürbüz
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

Şadiye Gürbüz (zaralıcan )

Şadiye gürbüz(zaralıcan

Şadiye Gürbüz (zaralıcan )

Kategoriler
Yeni Şiirlerim