ATATÜRK'ÜN DEĞERİ

Amberin Zaman, Habertürk Gazetesi eski yazarlarından birisi. Baba memleketi Bengladeş olan bu hanım yazar liberal bir çizgidedir. Yazılarını pek okumasam da bir yazısını çok anlamlı buldum. “Atatürk’ün Değeri” başlıklı son yazısı, içinden çıktığı toplumsal yapı ile ülkemizin yapısını karşılaştırıp bir sonuç çıkarması bakımından üzerinde durmaya değer. Baktım, Amberin Zaman bir takım gerçekleri anlamış. Türk yazılı ve görsel medyasında çok sık tanık olduğu aşina suratlı insanların iki yüzlülük ve nankörlüğüne dayanamamış olacak ki, o da isyan bayrağını çekmiş, tutarsız ve kalemini satan bazı liberallere.

Son yazılarından birinde bakın ne diyor Amberin Zaman:

“Son birkaç gündür baba memleketim Bengladeş’teyim. Burada birçok kadının idari görevlerde olması, Bengladeş’in kadınların en çok ezildiği ülkelerin başında olması gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Geçtiğimiz günlerde 14 yaşında bir kız çocuğu, Şeriatpur isimli bir köyde yerel şeriat komitesinin verdiği karar neticesinde öldürüldü. Kızın suçu, 40 yaşındaki bir adam tarafından iğfal edilmesi idi.”

Amberin Zaman, baba memleketindeki tespitlerine devam ediyor:

“Birçok İslam ülkesinde olduğu gibi Bangladeş’te de çokeşlilik yasal. 160 Milyonu bulan nüfusun kontrolü için hükümet bir adım atmaya kalksa, dinci partiler sokaklara dökülüyor. İslam dinini bahane ederek ataerkil sistemi sürdürmek isteyen örümcek kafalılar, iki yıl önce şeriat hükümlerini miras kanunundan arındırmak üzere sunulan yasa tasarısı için de aynı şekilde ayaklandılar. Bu yasalarla annem ve ablamla birlikte iki yıldır uğraşıyoruz. Rahmetli babamızdan bize kalan mirasın, erkek kardeşimiz olmadığı için yasalara göre amcalarımıza veya erkek kuzenlerimize geçmesi gerekiyor.

Lafı uzatmadan şunu söyleyeyim: Bengladeş mahkemeleri ve tapu dairelerinde annemle birlikte geçirdiğimiz her dakika Atatürk’e dua ettik, hala ediyoruz. Ne yazık ki bugünlerde Atatürk’ü övmek, insanın neredeyse Ergenekoncu damgası yemesine neden oluyor. Atatürk’ü putlaştırmayalım derken şimdi de neredeyse şeytanlaştırmak moda oldu.”

Yukarıdaki ifadeler, belirtildiği gibi asıl memleketi Türkiye olmayan bir hanım yazar tarafından dile getiriliyor. Beni bir Türk olarak yaralayan en önemli tespiti ise “Atatürk’ü şimdi de neredeyse şeytanlaştırmak moda oldu” ifadesi. Amberin Zaman, belli ki Atatürk’ün aleyhinde konuşulan ortamlarda sıkça bulunmuş. Sonunda da dayanamamış, düşüncelerini yazıya dökmüş. Kendisine bu tespitleri için sadece teşekkür edilebilir. Ben bu yürekli bayanı kutluyorum. Liberallerin birçoğunun Atatürk’e kin kustuğu bu dönemde, onlardan gelecek her türlü tepkiyi göze alabilme cesaretini göstermiş.

Bir çift sözüm var Atatürk’e şeytan sıfatını yakıştırabilen satılmış, aşağılık kalemlere. Sadece Türk Medeni Kanunu bile bu ülkenin çehresinin değişmesine yetti. “Atatürk’ün yaptığı yenilikler tepeden inmeydi, onun için halk katında pek tutulmadı” diyecek kadar sosyal bilimlerden habersiz zavallılar! 1925 yılında Türk Medeni Kanunu yüzde doksanı okuryazar olmayan bir halkoyuna sunulsaydı kabul göreceğini mi sanıyordunuz?

Atatürk’ü bu topraklardan çıkardığınızda geriye Taliban türü rejimler kalır.

Büyük devrim ve dönüşümlere her zaman liderler önayak olmuştur. Sizler, yediği ekmeğe tükürecek kadar küçülebilen birer korkaksınız! Hiçbiriniz Amberin Zaman kadar olamadınız. Çünkü nankörler her zaman korkaktırlar. Atatürk’ün büyüklüğünü anlamak için yakın çevrenize bakmanız yeterlidir. Ama siz, bu ülke işgal altındayken bile yakın çevrenize bakamadınız. O zamanda bile emperyalizmin şakşakçılığını yapıyordunuz. Bu topraklar sizi hiç affetmeyecek!