İzmitli. Aynı ilde ilk ve orta öğrenimini yaptı.İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı mezunu. Bu güne dek Elmadağ Namık Kemal İlk Öğretim Okulu, Hasanoğlan Atatürk Anadolu Öğretmen Lisesi, İzmit Anadolu İmam Hatip Lisesi, İzmit Leyla Atakan İlk Öğretim Okulu,İzmit Lisesi, Yahya Kaptan Lisesi,Kocaeli Fen Lisesi, Gazi Lisesinde çalıştı .Halen Yunus Emre Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinde Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliğine devam ediyor.
İSMAİL KARAOSMANOĞLU NAM-I DİĞER AHMET KEMAL
Annem buğday hasadı zamanında doğduğumu söyler. Babamın memuriyete girişi dolayısıyla doğar doğmaz nüfusa kayıt olan tek evlat benim. Benden 2 yaş büyük abim benimle ikiz yazıldı. Benden iki yaş küçük erkek kardeşim ise 2 yıl gecikmeli kaydoldu. Bu yönden şanslı biriyim yani.
Adımı bebekliğinde ölmüş benden iki büyük ağabeyimden aldım. Ebem bana Ahmet adını koydu. Ben ona büyük şair Yahya Kemal’den ilhamla Kemal’i ekledim.(Ebem annemin babaannesiydi. Allah rahmet etsin. Pek mübarek bir kadındı. Bir sürü yetimi büyüttü.)
27 Mayıs İlkokulunu bitirdim. Sınıfın en küçüğüydüm. Benimle birlikte en önde oturan Kuzu soyadlı Mehmet’le bana problem soran öğretmenim Bedia Çelik’in isim takmasıyla tavşan lakabını aldım. Orta ve Liseyi İmam Hatip Okulunda tamamladım. 7 yıllık imam hatip okulu bende büyük tesir bıraktı.
Nihat Erim hükümetinin okulun Lise kısmını açmaması yüzünden Lise 1. Sınıfı Adapazarı’nda okudum. İlk gurbet hayatım böyle başladı. Erzurum Üniversitesi İslami İlimler fakültesini kazandım. 1980 öğrenci hareketlerinde yaralandım. Edebiyat ilgim ve bu yaralanma olayı dolayısıyla fakülteyi 3. Sınıf 2 kez tekrar ettiğim halde bitiremedim.
Çeşitli işlerde çalıştım. Gazetecilik ve serbest ticari faaliyetlerde bulundum. Annemin ısrarıyla tekrar sınavlara girerek Edebiyat fakültesine kaydoldum. Orayı da 1 yıl fazla kalarak bitirdim. Fakültenin ilk sınıfında Mehmet Kaplan, Abdülkadir Karahan ve Muharrem Ergin gibi seçkin şahsiyetlerin öğrencisi oldum. İlk şiirleriyle Mehmet Kaplan’ın şahsi beğenisini kazandım.
Halen edebiyat öğretmenliği yapıyorum (şimdi emekliyim ). 2 si erkek 1 i kız 3 çocuk sahibiyim. Arapça, Farsça ve İngilizce biliyorum. Eserlerimi kendime ait www.bengisusaanat.tr.gg ve profesyonel sayfalar www.antoloji.com/Ahmet-Kemal , sayfalarında, ayrıca internet kitap sitesi watpadd' da kitaplarımı yayınlamaktayım.
Eserlerim: Aşk Kitabı (Şiir) , Ey Kutlu Peygamber (Şiir), Yazılarım ( Düzyazı)
Eğitim Üzerine Denemeler, Ailem ve Ben ( Anı, biyoğrafi) Ahmet Kemal(İsmail Karaosmanoğlu)
HAYATIM
Nerde doğmuşum ben. İzmit’in en köşe en tenha semtinde. Mehmet Ali Paşa Mahallesinde. Annem karnı burnunda- bu onun tabiridir-köyden yaya olarak gelmiş şehre. Dayımın evine yerleşmişler iki Abim ve Baba’mla birlikte.
Burası yeşilliklerle dolu yarı köy, yarı kent bir küçük semt. Ufak bir camisi var. Yollar yer yer çamur, ter yer çakıl taşlarıyla kaplı. Kentin tek ünlü caddesi baştanbaşa uzanan Bağdat Caddesi. Kentin iç ulaşımın sağlayan tek otobüs sahibi bizim sokakta otaran İdris Amca.
Babamın köyü Yuvacık. Oturdukları yer köyün dışında Arap oğulları Mahallesi. Dedem oradaki arazilerini kardeşine satarak çıkmış. Bu mahalleden bir arsa satın almış; köydekinin onda belki yirmide biri kadar bir yer. Bir kısmına kendi ev kurmuş, bir de ahır.
Babam ondan sonra inmiş şehre. Ahırın üstünde ufak bir ev yapmış. Ben dayımın evinde doğmuşum o sıra. Babam evimizi kendi elleriyle yapmış. Ben o evde bebekliğimi geçirmişim. Bu yüzden mi acaba hayvanları çok sevişim bilmem.
Ben doğduğumda babam hademe-i hayrat kadrosuna atanmış. Çocuk yardımı almak için nüfus kaydı olmayan benden iki yaş büyük abimle beni nüfusa ikiz olarak kaydettirmiş.
Kendimi aynı arsa üstünde halamla bitişik ahşap evde hatırlıyorum. Küçük odaları hiç kullanılmayan misafir odası ve salonda yattığımız yatağı içinde odun yakılan ocağı olan mutfağı tahayyül ediyorum.
Annem sokağımızın başındaki tek çeşmeden eve su taşıyarak leğende çamaşır yıkıyordu. Bahçede üçlü sacayağın altında yanan odunlarda istiyordu suyu, Arap sabunuyla bir güzel yuyardı elbiseleri.
Anne kucağında 6,7 km ötedeki tarlamıza giderdik. Annemle babam çapa yaparken beni mısırla fasulye ekilmiş tarlada bırakırdı. Bir müddet sonra ortaya çıkan yılandan korkudan bağırtıma yetişirlerdi.
Çocukluğumun geçtiği ev bu kentin varoşu sayılan bu mahalledeydi. Halamın evine bitişik 2 katlı evdi bu. Alt katta kiracılarımız vardı. Halamın evinin ve bizim evimizin girişleri ters istikametteydi. Halamı çok sevdiğim için bu uzaklıktan hiç hoşlanmıyordum.
yaşamak güzel şey be kardeşim