İz bırakamıyorsan bakışlarını zayi etme Kelimelerin büyüleyemiyorsa hissiz yürekleri Kadim kitaplar arasında kaybolman beyhude Tebessümünle doğmuyorsa artık güneş Yıldızları toplaman geceden nafile Ve duyulmuyorsa yokluğunun çıngısı Selanı okut hüzzam makamında Bin kat et kalbini sakla sandıklara
Sökün etmişsen ellerinin ayasından Mazinin hatırı harcanır hesapsızca Günbegün buğulanır yüzün gönlünün aynasından Karabasanlara uyursun yorgan ateş döşek ateş Hüsran boy verir bütün sabahlarında Aklını yersin hasret kaldığın bir parça kokusuyla İnse gök yere un olsa dağlar Yok gönlünün kıyılmasından beteri Çilenin tara saçlarını öp alnından kederi
Aşkı kirletip fütursuzca düşürmüşse mezatlara Saçını başını yol verdiği yeminlerin Kimliksiz sancılara aç ardına kadar kapıları Bağrına saplanan şarkıların tut ellerinden Kurul yamacına tutuşan ruhunun İsyanını dinle parça pinçik kalbinin Küflü geceleri bir bir sayma Aç bilaç günlerin tutma defterini Zamansız dökülmesin yaprakların Mümkündür ağlamak her kutlu aşkta ...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Aşk süt kazanına düşmek gibidir.Acısı geçer;ancak izi bir ömür kalır.