Öylesine yazasım geldi birden. Ne yazacağımı tam olarak düşünmeden yazmayı denemek nasıl olur dedim ve başladım. Aklıma ilk gelen bir konu var ondan başlasaaaaaaaaam olur mu acaba? Olur niye olmasın değil mi? Eveeeet buldum işte:) Eğitim toplantısındayız, İş sağlığı ve güvenliğinden bahsediliyor. Şöyle: Kesinlikle orantısız güç kullanmayın. İyi de... Orantı neyin orantısı? Örneğin size kalem atılıyorsa siz de kalem ya da onun orantısına yakın bir şey atın. Tutup bir sandalye fırlatmayın. Tamam anlaşılmıştır da; Böyle bir durum karşısında atılanların, söylenenlerin orantısını hesaplayamazsınız ki. Ben tuttum bilgisayar kasasını attım mesela, yani. Karşı tarafta bir kitap fırlatmıştı benden önce. Burada ne oldu ben orantısız güç kullandım ve suçlu konuma düştüm:(( Bunu eğitim anında dile getirdim elbet. İşte cevap: sen bu küçücük halinle bir kasayı zaten kaldıramazsın bunu nasıl yapacaksın. Şu bir kaçınılmaz gerçektir aslında insan öfkelendiği an neler yapamaz ki? Ben de cevap verdim elbet: Böyle bir durum karşısında değil tek kasa sizin önünüzdeki masayı dahi fırlatırım ve orantısız diyeceksiniz, biliyorum:)) Bir de olayı biraz farklılaştırmak istiyorum. Kişi kalem attı siz de, kişi defter attı siz de. Derken karşı taraf bir el kafanıza ateş etti ve tam isabet:(( Ne oldu şimdi? Orantı kaldı mı burada. Siz bakalım şimdi ne atacaksınız? Demek istediğim evet orantı ancak ve ancak ya bu tip orantısızlıklar? E. yavuz
(c) Bu eserin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Eserin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
HUZURU BULMAK İÇİN BEKLEMEKSE KADERİM / SABIRLA BEKLERİM. E. Yavuz
Emine Yavuz
HUZURU BULMAK İÇİN BEKLEMEKSE KADERİM / SABIRLA BEKLERİM. E. Yavuz