rüzgârda oradan oraya sürüklenen yapraklar har sokak sokak insanlar, kadınlar şehirler var adam dolusu ve infial...
o susarsa herkes susar o konuşmazsa eksik kalır nazar boş kalır kaldırımlar o konuş(ma)sa ...
unutmak belki de sızılarımızı savaşları sesimizi içimize gömdüğümüz şehirleri dü’şer yine bombalar düşer yine şehirler düşen şiirler dökülür kanayarak…
gözlerim aklımın önünde gider bakılırsa karanlığa... yine göç eder çocuklar göç eden kadınlar şehir mülteci mülteci insanlar sığınmak sana ey…
göçündeki gördüğüm kördüğüm bir umut umut bir çocuk umut bir annenin dilinde naçar bir dua namertler sofrasında kanla doğranan bir ferda feryat uçurumlarımız susmamacasına içimizde kanayan suskular çığlığımız olamaz ş’ah damarımıza vurulduysa bıçak uçurumlar üzerimize yuvarlanır susarsak s’ussak olmaz susmak olmaz!
ne sıkacak diş kaldı ne pamuktan ip… bir salip, bir hilâl, bir yıldız gökyüzünde izmihlâl…
aslında bir buse ile biter savaşlar ama topyekûn sımsıcak bir buse bir içten gülümseme ile başlar yedi iklim biter karanlık hazanlar... savlıyorum alınsın kayıtlara ...
...
Sevgili Olgun ONUR ağabeye teşekkürlerimle...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sanat bir çıtadır; kimsenin ayaklarına kadar inmez.