Türkiye’nin büyük sanatçısı Levent Kırca’yı 2015 yılında kaybettik. O bize gülerek direnmeyi ve zorluklara göğüs germeyi öğretti. Onun ışığı her an yolumuzu aydınlatacak. Bize yol gösterecek. Hüseyin Haydar sanatçıya 67. yaş günü için bir şiir yazmıştı.Büyük ustayı işte bu şiirle selamlıyorum. Işık içinde yatsın:
Güldürücümüz nerede acaba Nereye gitti evimizin güldürücüsü ? Haber gönderin neşemizin pirine: Ahali girdi birbirine/orta direk bel verdi Halk bağlandı, kazıklar yağlandı Başımız dertte gönlümüz kasavette... Gelsin bizim güldürümüz baba
Yolokolar, solokolar omuz omuza Sürekolar, sorokolar domuz domuza Fakat güldürücümüz ortada yok Güldürücümüz nereye gitti acaba? Güldürücümüzü bulup getiren yok mu? Bir tek güldürücü bize çok mu?
Yahu nereye gitti bizim maya çalanımız Ata binemeyen inemeyen burada Nerede bizim eşeğe ters binenimiz? Verin bize kendi güldürücümüzü Nerede nur yüzlü Nasrettin Hocamız?
Dinci burada, cinci hamamcı burada Levazımcı nemelazımcı burada Bir güldürücümüz ortada yok baba Hani bizim komiğimiz nerede? El alem iyi kötü yerli yersiz yerinde Talkımcı burada takım taklavatçı burada Susturucu, kan kusturucu burada Gel gör ki güldürücümüz yok Ağzımızın tadı kaçtı rezil olduk baba Güldürücümüzü bulup getirsinler Versinler bize bizim kaya tuzumuzu
Versinler bize özümüzü, kozumuzu Nereye gitti kendi güldürücümüz acaba Küstürdük mü gücendirdik mi Öldürdük mü ulan bizim güldürücümüzü Nerede Azrail’e dayak atanımız Bizim öz be öz Kel oğlanımız nerede Bulun kavuklumuzu Pişekarımızı baba Getirin bize, bizim Dümbüllümüzü
Ne bok yiycez, kaldık mı güldürücüsüz Gaz ortada, saz ortada, poz ortada Katilin alası burada, zalimin lolası burada Anasının örekesi, terekesi ortada Ama gözünüzde güldürücümüz yok baba Gelsin perdeyi yıkanımız, yırtanımız Güldürücümüz göstersin gücünü Nerede bizim deli bozuk Karagöz’ümüz?
Güldürücümüz çıktı geldi son haddimizde Diz vurdu, halkın selamına durdu Pos bıyıklarını bir oynattı iki oynattı Alemi bir güzel güldürdü, çatlattı patlattı Safi balı tülbentten süzdü süzdürttü Kara kaşlarını bakışlarına bir indirdi Canavarı yedi ejderhayı Atlantik’e fırlattı Zalimi yukarıdaki yağlı kazığa atlattı Anayı babayı, çoluğu çocuğu rahatlattı ’’Olacak o kadar’’dedi, gitti.
Bütün salonlarda halk oylanasına geçildi Köy sahnesi, kent sahnesi, ev sahnesi Herkes seçime ciddiyetle katıldı’’ Levent Kırca geçerli alkışların hepsini aldı
Her kime komiklik bağışlana Dertleri bitire, ışığı karanlığa yağışlana Gönüllerde şeker çiçeği gibi bite Miski amber gibi tüte, güllene, gümüşlene Ustaların huzursuz huzurunda Hüseyin Haydar bağışlana... Yaktı gülüm helvayı, tenceresi taşlana.
(c) Bu eserin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Eserin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.