Sizce asıl sevgiyi insanlar birbirine nasıl anlatabilirler? Nasıl mı? Şimdi şöyle birkaç örnek vereyim sizlere. Mesela Nazım Hikmet nasıl anlatmıştır kendini çok sevdiği Piraye’ye? "Ne kadar seviyorsun dersen o kadar işte...Tavanı kadar sokağın ve dibi kadar cehennemin..." İşte o sonsuz sevgisini böyle anlatmış.Tüm sevgisini sonsuzluğa;bir sokağın tavanına ve cehennemin dibine haykırmış.Acaba her insan sevgisini sonsuzluğa taşıyabilir mi? Bence gerçek sevgiyse EVET. Bazen de öyle bir yalan uydururuz ki kendimize, doğruluğu ömrümüzce sürsün isteriz.Ama kim ister ki yalandan bir sevgiyi? Karşıdan karşıya geçer gibi sev beni der Cemal Süreya;önce bana,sonra bana,sonra yine bana bak. Gerçek sevgiyi anlatmanın bir yoluda gözler galiba.Belki de bizlerin en büyük sakarlığıda bu.Birbirimizin gözlerine takılıp yüreğine düşmemiz. Bence gerçek sevgi şu,yorgun gözlerimizin günlere kapandığında kalbinin o kişiyi anımsaması olabilir mi acaba? Ama şundan da bahsetmeden kendimi tam olarak ifade etmiş olmam sanırım.Franz Kafka imkansız olarak tanımlanan aşkına sevgisini şöyle anlatmış: "En çok seni seviyorum diyorum;ama gerçek sevgi bu değil sanırım, Sen bir bıçaksın, bende durmadan içimi deşiyorum o bıçakla dersem, gerçek sevgiyi anlatmış olurum belki..."
(c) Bu eserin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Eserin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Neşeli şeyler çal hayat...Ama ne olur benden değil...!
-denizz-
Neşeli şeyler çal hayat...Ama ne olur benden değil...!