• Hakkımda |
|
Mahzun Prenses...
|
|
|
DOSTLARIMDAN HAZAN
O ’nun gibi bir dosta sahip olmak çok kişiye kısmet olmaz.Bu nedenle şanslı sayıyorum kendimi.Ancak....keşke hiç ama hiç tanımamış olsaydım diye de düşünmeden edemiyorum.O ve sevgili eşi ailace en iyi dostlarımız , en iyi arkadaşlarımız idiler.Haftanın 3 gecesi mutlaka bir arada olur,hoşca vakit geçirir en çok da örümcek ağı gibi dört,bir yanımızı hızla kuşatan şu lanet olası KANSER hastalığından söz ederdik. Kendisi bu konuda , Türkiye’nin yetiştirdiği en yetkili,bilgili uzmanlarından biri olmakla beraber aynı zaman da da cerrah tı.Onkoloji ve yan dallarına ait öğrenimini Amerika’da tamamlamış, daha sonra da eşinin isteği üzerine geri dönmüş, hastalarına umut kapısı olmuştu.
Dolayısı ile kanserlinin yüzlercesi geçti tedavisinden.Bu hastalığın tüm aşamaları ile ameliyatları o’nun için artık sıradanlaşmıştı.Ciddi operasyonlar sonrası kansere dair kritikler yapar o’nun güzide bilgilerinden fazlası ile yararlanmağa çalışır dık.Gel zaman, git zaman bu illetin pençesinde kurtuluş umudu olmaksızın kıvranan biricik BABAM’ı da o’nun emin ellerine bırakmıştık.O artık evimizin bir ferdiydi.Bizim için yaptıklarına minnet duymama rağmen asla kabullenmez,biz kardeşiz-dostuz lafımı olur derdi.
Mamafi yapılan tüm müdahalelere rağmen ....Ben CANIM BABAM’ı kaybetmiştim. O da biricik ablasını bu soğuk nevaleden kurtarmayı başaramamıştı.Üst,üste gelen bu acılar,bu beklenme dik hayal kırıklıkları ile ruhen yıkılmıştı.Öyle ya....SEN ünlü bir kanser uzmanı-onkolog yanı sıra namı büyük bir Cerrah olacaksın ve yakınların-sevdik lerin bu hastalığa yenik düşecek sonra da bir,bir yaprak dökümüne uğrayacaklar. Hayatın en acımasız yüzü bu değilmi....?
Hemen,hemen her ev de,ya da hane halkından birinde görülme olasılığı hızla yayılan kanserin,ABD de teda visinin kesinlikle bulunduğunu ancak;ilaç sanayinin çökmesinden korkulduğu için açıklanamadığını,buluşu sağlanmış olan ilaçların formülünün üretilmeksizin saklı tutulduğunu söylerdi.Bu çokta mantıklı bir sebep-sonuç ilişkisiydi aslında.Çünkü rantiye dünyasını ayakta tutan sektörlerin en büyüğü ilaç ihaleleri,dolayısı ile de kanserin ağır maliyeti ve de getirisi başı çekiyor.
Çoğunlukla bu hastalığı öylesine hafife alabilen , parmaklarının ucunda eritmeyi başaran can dostumun da ,af edilirliliği olmayan kanser ne yazık ki sonu oldu.İşinin ehli,KOCA CERRAH....göz açıp,kapayıncaya kadar şöyle 3-5 ay içerisinde bizlere en acı ŞAKASI NI YAPARAK....Aramızdan ayrıldı.
Her nedense ben bu sonu , uzun zaman aklıma sığdıra madım. Kabullenemedim ve dünyalar iyisi can dostuma yakıştıramadım.En iyi arkadaşım "DOSTLARIMDAN HAZAN" acılarını an be an yaşadı.Göz göre,göre ve de elimiz den gelen hiç bir şey de yoktu.Öyle zavallı,öyle ça resizdik ki anlatabilmem imkansız.Fakat bu illeti ya şamış veya yaşayanlarla bulunmuş olanlarınız ne an latmak istediğimi gayet iyi anladınız bundan eminim.
O’nun branşı, ihtisası,dalında elde ettiği başarıla rı kurtulmasına yetmedi.Soğuk bir Şubat sabahı kay bettiğimiz kişi, yeri asla doldurulamayacak,unutul mayacak "DOSTLARIMIZDAN HAZAN"dı.O canım arkadaşım Sibel’in biricik aşk’ı,sevdalısı dillerden düşmeyen kısacık mutluluklarının KAHRAMANI.Sevgili eşi ve benim kardeşim SEDAT beydi.O Şafak ve Deniz'in biri cik BABALARI....O CAN DOSTUMUZDU.
NOT= Kanser den kaybedilenlerin anısına..... « Önceki Yazı
|
Okudunuğunuz yazı toplam 720 kere görüntülenmiştir.
Bu bloga henüz yazılmış yorum yazılmamış.
|
Blog'a yorum yazabilmeniz için üye olmalısınız.
Üye değilseniz üye olmak için tıklayın.
|
|